Genel Ekonomik Terimler ve Anlamları

Ekonomi bilgilerinizi geliştirmek istiyorsanız veya karşınıza çıkan herhangi bir ekonomik terimin anlamını öğrenmek istiyorsanız kafanızda soru işaretlerini gidermek için sizler için hazırladığımız genel ekonomik terimler ve anlamları rehberine göz atabilirsiniz.

Genel Ekonomik Terimler ve Anlamları

Ayı Pazarı (Bear Market)

Ayı pazarı piyasası (Bear market) belirli bir süre boyunca piyasadaki fiyatların genel olarak sürekli bir düşüş durumunda olduğu manasına gelmektedir.

Açığa Satış (Short Selling)

Yatırımcının herhangi bir menkul kıymeyi alıp açık piyasada satmasının ardından daha düşük bir fiyatla yeniden almayı planlamasına açığa satış denmektedir. Yüksek risklidir fakat ödül oranı da aynı şekilde yüksektir.

Açık Pozisyon (Open Position)

Açık pozisyon açılmış olan bir ticaretin henüz karşıt bir ticaretle kapatılmamış olması anlamına gelmektedir.

Açık Piyasa İşlemleri (Open Market Operations)

Merkez bankaları para arzını ve likiditeyi kontrol edip düzenlemek için hazine bonosu, tahvil ve hisse senedi alım satım yaparlar bu işleme açık piyasa işlemleri denmektedir.

Arbitraj (Arbitrage)

Yatırımcının piyasadaki herhangi bir malı satın aldıktan sonra iki farklı platformda eşzamanlı olarak alıp satarak kar etmesine arbitraj denmektedir. Örnek vermek gerekirse Londra piyasasındaki bir platin İstanbul piyasasından daha ucuz hale gelirse arbitraj yapmak isteyen yatırımcı Londra piyasasındaki bir platini İstanbul piyasasında satarak kar edebilir.

Boğa Pazarı (Bull Market)

Ayı pazarı piyasasının tam tersi olan boğa piyasasında ise durum şu şekilde açıklanabilir; Piyasadaki fiyatların belirli bir süre boyunca genel olarak yükselmesi boğa pazarı piyasasını ifade eder.

Banknot (Banknote)

Banknot bir kişinin başka bir kişiye ödeme yapmak için kullandığı ve merkez bankaları tarafından basılan değerli kıymetlerdir. Örnek vermek gerekirse; 100 liralık banknot olarak açıklayabiliriz.

Baz Puan (Basis Point)

Ekonomik alanda oran değişimini tanımlayan baz puanı şu şekilde açıklayabilir ve hesaplayabiliriz. Merkez bankasının para politikası faizi baz puanı 50 bps arttırması yüzdelik oranda %0.50’e eşdeğerdir yani %8 olan bir faiz oranı 50 baz puan artarsa faiz oranı %8.50 olacaktır veya benzer bir şekilde anlatacak olursak bir temel baz puan ondalık biçimde %0,01 e denk gelir.

Bono (Bill)

Bonolar üzerinde miktarı yazılı olan, genellikle vadesi 1 yıldan kısa olup aynı zamanda vadenin sonunda herhangi bir kişiye veya bir kuruluşa ödenmesi gereken kıymetlerdir.

Broker (Broker)

Finansal değerlerin alım satım işleminde belirli bir komisyon karşılığında aracılık edenlere broker denmektedir.

Cari Kur (Current Exchange Rate)

Cari kur bir para biriminin başka bir para birimine göre o anki değerini ifade eder.

Cari Açık (Current Account Deficit)

Bir ülke ihraç ettiğinden daha fazla ithal ediyorsa o ülkede oluşan hesap açığına cari açık denmektedir.

Deflasyon (Deflation)

Deflasyon varlık ve tüketici fiyatlarının genel olarak düşmesi ve alım gücünün artması şeklinde açıklanabilir.

Devalüasyon (Devaluation)

Sabit kur rejimindeki herhangi bir ülkede ulusal paranın kasıtlı olarak değerinin düşürülmesidir.

Döviz (Foreign Currency)

Herhangi bir ülkenin ulusal parası haricindeki dış ülkelerin para birimine kısaca döviz denmektedir.

Enflasyon (Inflation)

Deflasyonun tam tersi olarak genel olarak tüketici fiyatları sürekli artar ve alım gücü düşer.

Elektronik para (Electronic Money)

Elektronik para kısaca bilgisayar sistemlerinde depolanan para birimidir. Elektronik işlemlerde kolaylık sağlar ayrıca fiziksel paranın kullanımının azalmasına yol açmıştır.

Emisyon (Issue)

Devletin piyasaya tahvil, senet ve para sürmesine emisyon denmektedir. Ayrıca emisyon kelime anlamı olarak çıkarma ve sürüm manasına gelir.

Emtia (Commodity)

Ticarete konu olan ürün ve mallara emtia diyebiliriz örnek vermek gerekirse; hayvan, tarım, buğday, doğalgaz, petrol ve değerli madenlerin ticaretini emtialar olarak tanımlayabiliriz.

Fon (Fund)

Herhangi bir işi veya projeyi yürütmek için ayrılan paraya fon denmektedir.

Gayri Safi Milli Hasıla – GYMH (Gross National Product)

Herhangi bir ülkenin sakinlerinin belirli bir dönem içerisinde üretimine katkıda bulunduğu tüm ürünler ve malların değeri olarak açıklayabiliriz

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla – GSYH (Gross Domestic Product)

Bir ülkenin coğrafi sınırları içerisinde üretilen tüm ürün ve malların toplam değerinin göstergesidir. Ayrıca gayri safi yurtiçi hasıla o ülkenin ekonomik başarısını gösteren önemli etkenlerden bir tanesi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Hisse Senedi (Share Certificate)

Hisse senedini en basit biçimde anlatacak olursak bir şirketin ortaklık paylarını belgeleyen değerli kıymetler ve evraklardır.

İhracat (Export)

Bir ülkenin başka bir ülkeye herhangi bir malı veya ürünü satmasına yabancı ülkelere sürmesine ihracat denir.

İthalat (Imports)

Bir ülkenin dış ülkelerden aldığı her türlü mal ve ürüne ithalat denmektedir.

İskonto (Discount)

Kelime anlamı olarak indirim anlamına gelir. Finansal olarak anlamı ise yine aynı şekildedir fakat finans alanındaki anlamını en iyi şu şekilde açıklayabiliriz; bir borcu belirtilen zamandan veya vadesinden daha erken ödeme fırsatı elimize geçerse satıcının bize belirtilen daha zamandan daha erken zamanda ödediğimiz için bize yaptığı indirime iskonto denmektedir.

İhale (Auction)

Bir ihalede potansiyel alıcılar herhangi bir ürüne veya bir varlığa rekabetçi teklifler sunarak satın almak isterler bu işleme ihale denir.

Kripto Para (Crypto Cash)

Kripto para işlemleri güvenceye almak için kripto şifreleme sistemi bulunduran bir varlıktır. Ayrıca Kripto paralar bir nevi sanal dövizdir.

Kaldıraç Oranı (Leverage Ratio)

Kaldıraç oranı, herhangi bir şirketin finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetini değerlendiren finansal ölçütlerden herhangi bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır

Likidite (Liquidity)

Likidite, bir varlığın veya menkul kıymetin piyasa fiyatını etkilemeden hazır nakde dönüştürülme kolaylığı anlamına gelir.

Parite (Parity)

Bir ülkenin ulusal para birimi karşısında diğer bir yabancı ülkenin parasına kıyasla olan değeridir.

Para Politikası Faiz Oranı (Policy Interest Rate)

En basit şekilde Merkez bankalarının aynı ülke sınırları içerisinde yerel bankalara verdiği borcun faiz oranı olarak açıklanabilir.

Repo (Repo)

Kısa dönemli bir menkul kıymetin belirli bir dönem sonunda ilk satıcısı tarafından geri alınmasını öngören bir satış işlemidir.

Resesyon (Recession)

Herhangi bir ülke ekonomisinin belirli bir süre boyunca arka arkaya performansının düşüşüne resesyon denir.

Revalüasyon (Revaluation)

Revalüasyon kelime anlamı olarak yeniden değerlenmedir. Revalüasyonu şu şekilde daha detaylı bir biçimde açıklayabiliriz; bir ülkenin ulusal parasının diğer yabancı ülkelerin parasına karşı değerlendirme kıymetlendirmedir.

Swap Anlaşması (Swap Deal)

İngilizce bir kelime olan swap Türkçe de takas etmek veya değiş tokuş etmek manasına gelir. Finansal olarak anlamı ise iki ayrı ülkenin paralarını birbiri ile takas etme işlemine denir. Ayrıca faiz swapı, para swapı ve döviz swapı olarak 3 ayrı swap işlemi bulunmaktadır.

Tahvil (Bond)

Tahviller üzerinde miktarı yazılı olan, genellikle vadesi 1 yıldan uzun olup aynı zamanda vadenin sonunda herhangi bir kişiye veya bir kuruluşa ödenmesi gereken kıymetlerdir.

Vadeli Endeksler (Index Futures)

Vadeli endeksler, bir yatırımcının gelecek bir tarihte işlemin kapatılmak üzere finansal endeksi satın alabileceği veya satabileceği vadeli işlem sözleşmeleridir.

Valör (Value Date)

Valör tarihi, bir hesabın, işlemin veya varlığın değerinin yürürlüğe gireceği gelecekteki bir zamanı ifade etmektedir.